Aldatılma ve hayal kırıklığı rehberi
Aldatıldınız mı? Sevgiliniz, sizden ayrılıp birkaç zamandır niyetinden şüphelendiğiniz başka bir insanla mı çıkmaya başladı? Bu olaylar sonucu feleğiniz mi şaştı? O zaman, bu rehber tam olarak sizin için yazılmış.
İlk olaraktan yaşadığınız bu olayın, her ne kadar çok nadir bir şey olmasa da, hayatın karşınıza çıkarabileceği en zor ve can sıkıcı durumlardan biri olduğunu kabul etmeniz gerekmektedir. Suçluluktan, utançtan veya gururdan dolayı içinde olduğunuz bu durumu kendinize veya çevrenize olduğundan daha az ciddi bir şey olarak göstermeyin. Değer verdiğiniz biri tarafından bu şekilde bir ihanete uğramak hiç kolay değildir ve şu an kendinizi meşakkatli bir “yeniden inşa etme” sürecine sokmanız gerekecektir. Şimdi size anlatacağım adımların kolay olduğunu yüzüm kızarmadan iddia edemem, ama basitler. Bunu unutmadan ve kendinize yüklenmeden bu adımları uygulamaya çalışın.
Adım 0 - Ayarlamalar
Öncelikle, karşı taraf ile olan ilişkinizi tamamen kesmeniz gerekmektedir. Sosyal medyadan hem o insanı, hem de o insanı hatırlatabilecek tüm etmenleri kaldırın. Telefonunuzda bulunan eski ilişkinizle alakalı fotoğrafları silin veya gözünüzün önüne gelmeyecek bir yere saklayın. Evinizde eski ilişkinizle alakalı her objeyi çöpe atın. Eğer bu objeler, paha olaraktan çöpe atılamayacak kadar değerli ise satmaya veya başka birine çaktırmadan hediye etmeye çalışın. Bazı spesifik “memorabilia”lara karşın elinizden çıkarmak konusunda duygusal bir direnç yaşıyorsanız bunları bir araya toplayın, paketleyin ve gözünüzün önünden uzak bir yere bu paketi saklayın.
Adım 1 - Kabulleniş
Daha önceden de bahsetmiş olduğum üzere, yaşadığınız şeyin duygusal yıpratıcılığını kabullenerek başlayın. Duygularınızla barışık olmak, bu süreçte kendinize yapabileceğiniz en iyi iyilik olacaktır. Bu tavsiyem aslında biten her ilişki sonrası için geçerli, ve insanların genel olaraktan zorlandığı bir şey olduğunu düşünüyorum. Eski partnerinize karşı öfke hissetmek şu an en büyük hakkınız, ancak hissettiğiniz öfkenin üzülmekten sizi alıkoymasına izin vermeyin. Hepimizin etrafında, bir ilişkisi bittikten sonra, geri dönüp ilişki hakkında kendi hatıralarını kötüleyen, “İyi ki ayrıldık, çok iyi hissediyorum, zaten filanca hareketlerini, falanca özelliklerini hiç sevmiyordum” diyen insanlar vardır. Bu durum, insanın ilişkisi hakkında bir yas dönemine girmesini zorlaştırır, ve bu ilişkiye herhangi bir tür özlem duyduğunda ortaya bir suçluluk duygusunun da çıkmasına sebep olur. Şu noktada en az ihtiyacınız olan şey, tüm mutsuzluğunuzun üzerine bir de suçlu hissetmek. Sevdiğiniz bir insan, ve en azından çoğu insan için, içinde olmaktan zevk aldığınız bir ilişkiniz vardı, ve artık yok.
Adım 2 - Üzülmek
Üzülmekten korkmayın ve içinde olduğunuz durumu rasyonelize etmeye çalışmayın. Rasyonalizasyon derken şundan bahsediyorum, geri dönüp eski anıları eşelemek, yaşadığınız şeyin daha erkenden atılmış hayali tohumlarını aramak ve kendi üzerinize bu konu hakkında bir sorumluluk almak yapabileceğiniz en kötü şeylerden biri olacaktır. Siz eğer karşı tarafa güvendiyseniz ve karşınızdaki insan bu güveninizi bir noktada boşa çıkardıysa, olay bundan ibarettir. Sadakat ve sadakatsizlik her zaman tek bir seçimdir. Olayı ve üzüldüğünüz şeyi basitleştirin. Bu olayı sonradan, bir yaranın kabuğu gibi sürekli eşeleyerek hiçbir yere varamazsınız. Kendinizi, sinirlenmeden üzülebilecek noktaya getirdiyseniz bunu yapmanın tam zamanı. Ne yazık ki bir dönem boyunca üzgün olacaksınız. Gün içinde kendinize üzülmek için küçük alanlar açın. Yürüyüşlere çıkın, kulağınıza müzik takıp bisiklet sürün, sahile inip (deniz kenarında yaşıyor iseniz geçerli, eğer yakınınızda izleyecek bir su kütlesi yoksa herhangi bir tür manzara da olabilir) bir film karakteri gibi denizi izleyin. Duygular içinizde akan bir çay gibidir. Önüne rasyonalizasyon ve düşünceler ile baraj kurmaya çalışabilir, duyguları yaşamayarak kafanızdan atmaya çalışabilirsiniz. Ancak bu engeller suyu yok etmez, sadece önüne engel koyar. Siz barajı büyüttükçe arkasında kalan su kütlesi de artacak ve sonunda büyük bir göl olacaktır. Suyun akmasına izin verin. Her duygu geçicidir ve siz akıp gitmesine izin verirseniz bir noktada su, duracaktır. Ama kendinizi nehre kaptırmadığınızdan da emin olun. Benim tavsiyem, bir üzülme seansı için 20 dakikanın yeterli olduğudur.
Adım 3 - Yeni Normalinizi Aramak
Hayatınız, artık eskisi gibi olmayacak. Bunun üzüntüsünü bir önceki adımda yeterince yaşadıktan sonra, getirdiği yeni fırsatları da fark etmeye başlayacaksınız. Bu fırsatları kovalamaya çalışın. Yeni bir hobi edinin, sağlıklı bir seviyede işinize odaklanın, daha önceden içinde olmadığınız insan gruplarını arayın ve dahil olmaya çalışın. Yeni bir enstrüman çalmaya başlayın, bolca film izleyin ve kitap okuyun. Aldatılmak ve hayal kırıklığı iyi birer öğretmendir. Kendinizi bu durumdan sorumlu tutmadan, hayatınızın kalanı için dersler çıkarmaya çalışın. Bu adım kısa görünse de en uzun sürecek adım. Birkaç kere önceki adımları geri dönmeniz gerekebilir, bunun hiçbir ayıbı yok. Kendi zaman çizelgenizde devam edin. Hızlı şekilde yeniden mutluluğunu bulamayabilirsiniz, bulmayı da beklemeyin. İnsan hayvanının yapısı gereği içinizdeki mutsuzluk yavaşça, kendi halinde aktıkça yerini yeni güzel fırsatlar ve mutlu anılar dolduracaktır.
Adım 4 - Affetmek
En zor adım. Affetmek, özellikle yeni nesiller ve “self empowerment" fikirleri tarafından biraz dışlanan, kabul görmeyen bir fikir olmaya başladı. Ancak affetmenin nasıl ve neden yapılması gerektiğini anlattığımdan sonra bu konsepte karşı çıkanların da bana katılacağı fikrindeyim. Böyle bir olay sonrasında karşı tarafı affederken, kendi içinizde yaşamış olduğunuz tüm zorlukları görmezden gelmek veya karşı tarafın almış olduğu aksiyonlara karşı olumlu bir bakış açısı geliştirmek zorunda değilsiniz, hatta bunları kesinlikle yapmayın. Affetmek, sizin kendi içinizde yaşananlara tutunmanızı bırakmanız içindir. Karşı taraf aldığı bir kararla sizin için önemli olan bir ilişkiyi çok sert ve geri dönülemez bir şekilde bitirdi. Siz affetseniz de affetmesiniz de bu aksiyonun sorumluluğu karşı tarafta kalacaktır. Siz bu insana sinirli kaldıkça, aldığı aksiyonun sizin için olan etkisini ve ağırlığını tam olaraktan üzerinizden atamazsınız. Zaman geriye döndürülemeyeceği için ikiniz de hayatınızın geri kalanını bu aksiyonun getirdiği etkilerle yaşayacaksınız. Ancak siz, tüm bu adımları uygulayarak bu tünelin diğer tarafına ulaştınız, artık karşı tarafa duyduğunuz öfke dahil her şeyi geride bırakma vakti geldi. Tekrardan, yanlış anlaşılmasın, yazdıklarım bahsi geçen insanı hayatınıza yeniden almanıza çıkmamalı. Hayatınıza yaşananlardan ders almış, güçlenmiş ve kafasında kendiniz ve eski ilişkiniz hakkında soru işareti kalmamış bir insan olaraktan devam edin.
Kolay gelsin.
P.S: Tüm adımları uyguladıktan sonra birinci adımda eğer bir yere saklamış olduğunuz bir takım objeler veya telefonunuzda gizli duran bir takım fotoğraflar var ise onlara geri dönün. Tahminim, ilk adımda yapamadığınızı şimdi yapabilecek olduğunuz.